Türkiye’de iş dünyasına giriş yapmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcılar için uygun şirket türlerini belirlemek ve kuruluş süreçlerini anlamak kritik öneme sahiptir. Türk Ticaret Kanunu kapsamında, çeşitli şirket türleri ve bunlara ilişkin düzenlemeler ayrıntılı şekilde tanımlanmıştır. Her bir şirket türü, faaliyet alanı, sermaye gerekliliği, ortaklık yapısı ve vergilendirme gibi unsurlar açısından farklılık göstermektedir.
Şirket türleri genelde iki ana gruba ayrılır: şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri. Şahıs şirketleri daha bireysel ve küçük ölçekli iş faaliyetlerine uygunken, sermaye şirketleri daha çok büyük ölçekli ve ortaklığa dayalı yapılarda tercih edilmektedir. Şirket kuruluşunda, başvuru süreçleri ve gerekli resmi belgeler de öncelikli olarak değerlendirilmelidir.
Ticaret sicili, Türkiye'de şirket kuruluşunun yasal olarak tamamlanabilmesi için temel bir adımdır. Şirket kuruluş süreci, belirli prosedürlerin yerine getirilmesini ve belgelerin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne sunulmasını gerektirir. Bu süreçte, izlenmesi gereken ana adımlar şunlardır:
Şirket Unvanının Belirlenmesi: Ticaret sicilinde uygun olup olmadığı kontrol edilerek firma unvanı seçilir. Belirlenen unvanın başka bir işletme tarafından kullanılmıyor olması gerekir.
Ana Sözleşmenin Hazırlanması: Şirket türüne bağlı olarak, ana sözleşme Ticaret Sicil Müdürlüğü onaylı bir uzmana tasdik ettirilir.
Ticaret Sicil Kaydı: Gerekli belgelerle birlikte Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvuru yapılır. Bu belgeler arasında noter onaylı ana sözleşme, vergi dairesi bildirim formu, kurucu ortakların kimlikleri ve NACE kodu yer alır.
Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Bildirimleri: Ticaret sicil kaydının ardından şirket, vergi dairesi ve SGK’ya bildirilir. Bu kayıtlar şirketin hem mali hem de sigorta yükümlülüklerini yerine getirmesi için zorunludur.
Defter Tasdiki ve Vergi Levhası: Şirket tarafından tutulacak defterler noter tasdik edilir ve vergi levhası temin edilir.
Süreç tamamlandıktan sonra şirket tüzel bir kişilik kazanır ve ticari faaliyetlere yasal olarak başlayabilir.
Şahıs şirketleri, Türkiye’de en yaygın şirket türlerinden biri olup, genellikle küçük çaplı işletmeler tarafından tercih edilmektedir. Bu şirket türü, tek bir kişi ya da birkaç ortak tarafından kurulabilir. Şirketin yönetimi ve karar alma süreçleri oldukça basittir; bu, işletme sahiplerine hızlı hareket etme avantajı sağlar.
Kuruluş Süreci: Şahıs şirketi kurmak, diğer şirket türlerine kıyasla daha hızlı ve düşük maliyetlidir. Genellikle bir vergi dairesine kayıt ile tamamlanır.
Vergilendirme: Gelir Vergisi Kanunu’na uygun olarak yıllık gelir üzerinden vergilendirilir.
Sorumluluk: Ortakların sorumluluğu sınırsızdır, yani borçlardan şahsi malvarlıklarıyla da sorumlu olabilirler.
Esneklik: İşleyiş ve yönetimde esneklik sunar; kararlar hızlıca alınabilir.
Şahıs şirketlerinin en belirgin avantajı, düşük kurulum maliyetleri ve kolay yönetim süreçleridir. Ancak, finansal riskin tamamen kurucuya ait olması dikkat edilmesi gereken bir konudur.
Limited şirket, Türkiye’de en yaygın tercih edilen şirket türlerinden biri olup, Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) tâbidir. Bu şirket türünün kurulumu en az bir, en fazla elli ortak ile mümkündür. Ortaklar, şirket borçlarından yalnızca koydukları sermaye miktarıyla sorumludur. Şirketin sermayesi en az 10.000 TL olmalıdır ve bu tutar ortaklar arasında paylaştırılır.
Limited şirketin özellikleri:
Ticaret unvanı kullanılması zorunludur.
Hukuki statüsüne göre tüzel kişiliğe sahiptir.
Kamuya açık sermaye piyasalarında işlem görmesi yasaktır.
Genel olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin tercih ettiği bir yapıdır.
Şirketin kuruluşu için ticaret siciline kayıt yapılması, gerekli belgelerin hazırlanması ve noter onayları gereklidir.
Anonim şirket, Türkiye’de en yaygın tercih edilen şirket türlerinden biridir ve genellikle büyük ölçekli yatırımlar için kullanılır. Sermaye yapısı, ortakların koyduğu hisselerden oluşur ve ortakların sorumluluğu yalnızca taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Bu şirket türü, en az bir ortakla kurulabilir ancak genellikle en az beş hisse sahibi bulunur.
Sermaye Yapısı ve Hisseler: Sermaye, hisse senetlerine bölünür ve bu senetler devredilebilir niteliktedir.
Karar Mekanizması: Yönetim kurulu, şirketin faaliyetlerini yönlendiren temel organdır.
Vergilendirme: Kurumlar vergisine tabidir.
Anonim şirket, özellikle halka arz edilebilme özelliği ile daha geniş yatırım imkanları sunar ve kamu denetimine açıktır.
Komandit şirket, Türk Ticaret Kanunu'na göre bir veya daha fazla komandite (sınırsız sorumlu) ve komanditer (sınırlı sorumlu) ortaktan oluşan bir ticari şirkettir. Bu şirket türü, genellikle aile işletmeleri ya da küçük çaplı girişimler için tercih edilir.
Komandit şirkette:
Komandite ortaklar, şirketin borç ve yükümlülüklerinden tüm malvarlıklarıyla sorumludur. Yönetim yetkisi de komandite ortaklara aittir.
Komanditer ortaklar ise şirkete koydukları sermaye kadar sorumluluk taşır ve yönetimde söz sahibi olmaz.
Şirket, ticari bir işletmeyi işletmek amacıyla kurulur. Ticaret unvanında en az bir komandite ortağın adı yer almalıdır. Kuruluş sürecinde ticaret siciline tescil ve noter süreçleri gereklidir.
Kolektif şirket, Türkiye Ticaret Kanunu'na göre, tüzel kişiliğe sahip, ticari faaliyette bulunmak amacıyla en az iki gerçek kişi ortak tarafından kurulan bir işletme türüdür. Bu şirket türünde ortaklar, şirketin borçlarından sınırsız ve müteselsilen sorumludur. Kolektif şirket, genellikle aile işletmeleri ya da sınırlı sermaye gereksinimi olan ortaklıklarda tercih edilmektedir.
Hukuki Yapı: Tüzel kişiliğe sahiptir ancak kişisel sorumluluk esastır.
Ortaklık Şartı: Ortakların tamamının gerçek kişi olması zorunludur.
Sermaye Limiti: Asgari bir sermaye zorunluluğu bulunmamaktadır.
Vergilendirme: Gelir vergisi mükellefi olarak vergilendirilir.
Temsil Yetkisi: Tüm ortakların şirketi temsil ve yönetme yetkisi bulunmaktadır.
Kolektif şirketin kuruluşunda, sözleşmenin noterde hazırlanması ve ticaret siciline kaydettirilmesi gerekir.
Kooperatifler, ortakların ekonomik, sosyal veya mesleki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan tüzel kişiliklerdir. Türkiye'de kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu çerçevesinde düzenlenir ve en az 7 gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilir. Kooperatif yapıları, genel olarak ortaklık paylarına dayalıdır ve her ortağın, karar alma süreçlerinde eşit oy hakkına sahip olması esastır.
Kooperatif türleri arasında tarım kooperatifleri, tüketim kooperatifleri ve konut yapı kooperatifleri gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren yapılar bulunur. Sermaye gereklilikleri, kooperatifin faaliyet alanına göre farklılık gösterir. Ayrıca, kooperatifler bir "ana sözleşme" ile kurulur ve bu sözleşme kuruluş sürecinde ticaret siciline tescil edilir.
Türkiye'de her şirket türü, farklı vergilendirme rejimlerine ve yasal yükümlülüklere tabidir. Şirket türlerine göre temel yükümlülükler şu şekildedir:
Vergi Türü: Kurumlar vergisi (%20) uygulanır. Ayrıca kâr dağıtımı durumunda gelir vergisi kesintisi yapılabilir.
Defter Tutma: Yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebir tutulması zorunludur.
Denetim: Belirli kriterleri sağlayan anonim şirketler bağımsız denetime tabidir.
Vergi Türü: Kurumlar vergisine tabidir. Benzer şekilde kâr dağıtımı vergilendirilir.
Defter Tutma: Yevmiye ve envanter defterleri tutulması gereklidir.
Ortaklar: Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır.
Vergi Türü: Gelir vergisine tabidir ve %15'ten başlayıp %40’a kadar artan oranlı tarife uygulanır.
Defter Tutma: İşletme defteri veya bilanço esasına göre defter tutulur.
Mükellefiyet: Şirket sahibi tüm borçlardan şahsen sorumludur.
Vergi Muafiyeti: Kooperatifin duruma göre kurumlar vergisinden muafiyeti söz konusu olabilir.
Denetim: Bakanlık ve bağımsız denetim zorunlu olabilir.
Vergi beyannamelerinin düzenli sunulması ve SGK prim ödemeleri tüm şirket türlerinde ortak yasal yükümlülüklerdendir.
Şirket kuruluş sürecinde iş sahipleri tarafından yapılan hatalar, sürecin uzamasına ve gereksiz maliyetlere yol açabilir. Bu hatalardan kaçınmak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Yanlış Şirket Türü Seçimi: Hedeflere uygun olmayan bir şirket türü seçimi, hem finansal yük oluşturabilir hem de büyüme potansiyelini sınırlayabilir.
Eksik Belgeler ile Başvuru: Gerekli evrakların eksik ya da hatalı olması, başvuruların reddedilmesine neden olabilir.
Yetersiz Sermaye Planlaması: Sermaye gerekliliklerinin iyi hesaplanmaması, şirketin sürdürülebilirliği için risk yaratabilir.
Vergisel Düzenlemeleri Göz Ardı Etmek: Mücbir vergilerle ilgili yeterince bilgi sahibi olunmaması, yüksek cezalarla sonuçlanabilir.
Profesyonel Danışmanlık Alınması: Alanında yetkin bir mali müşavir ya da avukatla çalışmak, kritik adımları doğru şekilde atmaya yardımcı olur.
İş Planı Hazırlanması: Net hedefler belirlemek ve uzun vadeli stratejiler oluşturmak, kuruluş sürecini kolaylaştırır.
Mali ve Hukuki Araştırma Yapılması: Vergi kanunları ve sektör düzenlemeleri hakkında kapsamlı bilgi edinilmelidir.
Belge Hazırlığında Özenli Çalışma: Resmi başvuruların eksiksiz ve zamanında tamamlanması önemlidir.
Bu adımlar, girişimcilerin süreç boyunca karşılaşabilecekleri sorunların önüne geçmelerini sağlar.
Günümüzde Türkiye’de şirket kuruluşunda bazı yenilikçi eğilimler öne çıkmaktadır. Özellikle dijitalleşme ve teknoloji entegrasyonu, şirket kuruluş süreçlerini önemli ölçüde kolaylaştırmıştır.
Teknoloji Tabanlı İş Modelleri: Start-up kültürünün yaygınlaşması ile e-ticaret, fintech ve yapay zeka gibi alanlarda şirket kurma eğilimi artmıştır.
Uzaktan Şirket Kuruluşu: Elektronik imza ve online başvuru sistemleri sayesinde fiziksel varlık gereksinimi azalmıştır.
Yeşil Ekonomi ve Sürdürülebilirlik: Çevre dostu girişimlere yönelik sermaye yatırımlarında artış görülmektedir.
Bu gelişmeler, yerel ve uluslararası girişimcilere esnek ve inovatif fırsatlar sunarak Türkiye’nin iş ortamını dönüştürmektedir.
Türkiye'de mevcut şirket türleri ve kuruluş süreçleri değerlendirildiğinde, girişimciler için çeşitli avantaj ve dezavantajlar sunan yapılar bulunmaktadır. Bu bağlamda, şirket türünü seçerken iş modeline, sermaye durumuna ve gelecek hedeflerine uygun bir tercihte bulunulması büyük önem taşır.
Uzman Desteği: Şirket kuruluşundan önce hukuki ve mali danışmanlık hizmeti almak, girişimcilerin olası riskleri görmesini sağlar.
Planlama ve Araştırma: İş planının alanına uygun bir şirket türü seçilmeli, sektörel gereksinimler ve mevzuat detaylıca incelenmelidir.
Dijitalleşme ve Teknoloji: İş dünyasının dijital dönüşümüne ayak uydurabilmek için, yeni işletmelere teknolojiye yatırım yapmaları önerilir.
Son olarak, düzenli bilgi güncellemeleri yapılarak mevzuattaki değişikliklerin yakından takip edilmesi, şirketlerin uzun vadede sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacaktır.